11 Nisan 2025 13:28

Bayhan’dan Çalışma Bakanı’na: Büyük sermaye ne isterse onu mu yapıyorsun?

İskender Bayhan, “Performans düşüklüğü” bahanesiyle işten çıkarılan birçok işçinin meslek hastalığı geçirmiş olduğunu söyledi; sürecin sistematik bir baskı politikasıyla yürütüldüğünü dile getirdi.

Bayhan’dan Çalışma Bakanı’na: Büyük sermaye ne isterse onu mu yapıyorsun?

Fotoğraf: DHA

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Koç Holding’e bağlı Arçelik A.Ş.’nin Gebze-Çayırova’daki fabrikasını Manisa’ya taşıma sürecinde yaşanan işten çıkarmalar, hak kayıpları ve baskılarla ilgili olarak Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

Bayhan, Koç Holding’in “Koç, insana değer verir” söylemiyle yarattığı imajın, Arçelik’in Gebze-Çayırova fabrikasında yaşanan hak ihlalleriyle yerle bir olduğunu ifade etti. İşçilerin yoğun emek sömürüsü ve baskı altında çalıştırıldığını, ne alın terlerinin ne de temel haklarının değer gördüğünü belirtti.

Bayhan, taşınma sürecinin 2021-2022 yıllarında planlanmasına rağmen, Aralık 2024’te sona ereceği ilan edilen sürecin 2025 Mart’ına kadar belirsizlik içinde uzatıldığını ve 700’e yakın işçinin bir anda işsiz kaldığını söyledi. Bu süreçte işçilere sistematik baskılar uygulandığını, performans gerekçesiyle işten çıkarılanların büyük bölümünün meslek hastalığı geçirmiş ya da ağır koşullardan etkilenmiş kişiler olduğunu ifade etti.

"İşçiler tehdit edildi"

İşçilere savunma vermeye zorlandığını, tehdit edildiğini ve belgelerin zorla imzalatıldığını belirten Bayhan, bazı işçilerin “Dava açarsanız işe iade edilmezsiniz, tazminatlarınızı ve Koç Vakfı’ndaki paranızı alamazsınız” sözleriyle tehdit edildiğini aktardı.

Bayhan, işçilerin yasal hakkı olan 96 saatlik iş arama iznini kullanamadığını, buna rağmen ücret kesintisi yapıldığını belirtti. Manisa’daki koşulların ağırlaştırıldığını, yazın soğutucuların, kışın ısıtıcıların devre dışı bırakıldığını, iş güvenliğine aykırı uygulamalara itiraz edenlerin disiplin baskısıyla karşılaştığını dile getirdi.

Bayhan, sendikal bürokrasi ile Koç yönetiminin birlikte hareket ettiğini, kimin kalıp kimin gideceğine bu ilişkiler doğrultusunda karar verildiğini, bazı işçilerin sınavsız ve kıdemsiz biçimde yeni pozisyonlara geçirildiğini ifade etti.

Bir işçinin, “İki elim yok. Eşim Arçelik’te çalışıyordu. Ben de engel durumundan dolayı ailemden uzakta yapamayacağım için Manisa'ya gidemedim. Değer verdikleri birçok işçileri burada farklı yerlere geçirdiler. Şimdi eşim işsiz. Evimiz kira. Ne sendika verdiği sözü tuttu, ne şirket. Şu anda ailece mağduruz.” sözlerini aktardı.

Bayhan, “Biz hakkımız olanı, işimizi istiyoruz” diyen işçilerin taleplerinin karşılanması gerektiğini vurgulayarak, Bakanlığı yalnızca izlemekle değil, müdahale etmekle ve etkin, caydırıcı yaptırımlar uygulamakla yükümlü olduğunu söyledi.

Bayhan’ın Bakan Işıkhan’a yönelttiği sorular şöyle:

  • Arçelik A.Ş. Çayırova Kampüsünde çalışan işçilerin taşınma sürecinde yaşadığı işten çıkarmalar, baskılar ve hak ihlalleri Bakanlığınızın denetiminden geçmiş midir? Bu süreçte Bakanlığınıza ulaşan şikâyetlerin sayısı kaçtır?
  • İşçilere baskı altında ibraname ve fesih belgeleri imzalatıldığı iddiaları doğru mudur? Bu belgelerin geçerliliği hangi şartlara bağlıdır?
  • Bakanlığınızın elinde, Arçelik Çayırova’dan çıkarılan işçiler arasında: 96 saatlik iş arama izni kullanamayanların sayısı, performans gerekçesiyle işten çıkarılanların oranı, Manisa’ya taşınmak istemediği için işten çıkarılanların sayısı kaçtır?
  • Yüzlerce işçi, hiçbir güvenceleri olmadan bir gecede işsiz bırakılıyor. Peki, böylesi taşınma ya da kapanma süreçlerinde işçilerin iş güvencesini, haklarını ve geçiş sürecini güvence altına alacak bir yasal düzenlemeniz, yönetmeliğiniz ya da denetim mekanizmanız yok mu? Yoksa sermaye ne isterse onu mu yapıyor?
  • “Performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerin değerlendirme süreçleri hangi ölçütlere göre belirlenmiştir? Sendikal bürokrasi-yönetim iş birliğiyle bu gerekçenin keyfi biçimde kullanıldığına dair iddialar araştırılmakta mıdır?
  • Eş durumundan dolayı aynı işyerinde çalışan bir ailenin, yalnızca birinin Manisa’ya taşınmasının kabul edilip diğerinin keyfi biçimde reddedilmesi, fiilen "Kendinize başka iş bulun, gelmeyin" anlamına gelmiyor mu? Taşınma sürecinde eşit koşulların sağlanmadığı, işçilerin keyfi değerlendirmelerle dışlandığı açıkken, Bakanlığınız bu süreci neden denetlememiştir? İktidarınızın “Aile Yılı” ilan ettiği bu dönemde işçilerin aile bütünlüğü ve iş güvencesi sizin mevzuatınıza göre korunması gereken haklar değil midir?
  • Sendika yöneticilerinin inisiyatifiyle, işçilerin keyfi biçimde seçilerek “gizli listelerle” başka işlere yerleştirildiği iddiaları hakkında Bakanlığınız herhangi bir inceleme başlatmış mıdır?
  • 2021-2025 arasında Arçelik A.Ş.’de yapılan işten çıkarmalarla ilgili olarak Bakanlığınıza yapılan resmi başvuruların sayısı kaçtır ve bu başvuruların kaçı soruşturma sürecine alınmıştır?
  • Çalışma ortamında soğuk ve sıcak hava sistemlerinin devre dışı bırakılması, yemek kalitesinin kötüleşmesi, işçi sağlığı ve güvenliğine aykırı biçimde üretim yaptırılması Bakanlığınızca denetlenmiş midir? Bu koşulların tespiti halinde ilgili yaptırımlar uygulanmış mıdır?
  • Manisa’daki saat ücretleri konusunda aynı işi yapan Arçelik, Whirlpool ve Vestel işçileri arasında fark bulunduğuna dair iddialara yönelik bir inceleme başlatacak mısınız?

(İşçi-Sendika Servisi) 

Evrensel'i Takip Et